Monday, September 30, 2024
0 items - $0.00 0

MAKALELERİM

Bayramda Et Tüketimine Dikkat!

• Özellikle kalp, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalığı olanlar, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlığı bulunan kişiler kurban bayramında et tüketim miktarlarına özen göstermelidir.
• Kırmızı et, kötü huylu kolesterol olarak bilinen LDL miktarının yüksek olduğu bir besin grubu olduğu için bayramda tüketim miktarı abartılmamalıdır.
• Kırmızı etin günlük tüketim miktarı kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 90–120 gr (3–4 köfte kadar) olmalıdır.
Kurban Eti Nasıl Tüketilmelidir?
• Güne sebze ve su yönünden zengin hafif bir kahvaltı ile başlayın. Bu şekilde kahvaltı sindirim sorunlarına yardımcı olacaktır. Kurban eti kesildikten hemen sonra tüketilmemelidir. İlk 24 saat ölüm katılığı denilen durum ortaya çıkar. Bu katılık proteinin sindirimini zorlaştırır. Et çok sert olur ve etin pişmesini güçleştirir. Bekletildikten sonra tüketilen etin lezzeti ve pişirilmesi daha iyi olur.
• Et ile yapılan yemekler kendi yağında pişirilmeli ve ilave yağ kullanılmamalıdır. Özellikle kuyruk yağı ve tereyağı tüketiminden uzak durulmalıdır.
• Kanserojen öğelerin oluşumunu engellemek, vitaminlerin kaybını ve besin zehirlenmelerini önlemek için et ızgara, fırın ve haşlama yöntemleriyle pişirilmelidir, kızartmalardan ve kavurma yöntemlerinden kaçınılmalıdır.
• Mangal yaparken etler ateşten 15 santimetre uzakta tutulmalı, etin ateşe yakın olması hem kanserojen öğe oluşumuna neden olur hem de A, B1, B12 ve folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.
• C vitamini kırmızı etin içinde bulunan demir ve B grubu vitaminlerinin emilimini artırdığı için mutlaka bol salata ile tüketilmelidir.
• Kırmızı etin sindiriminde su çok önemlidir. Mümkünse yemek öncesinde ve sırasında toplam 2 bardak su tüketilmelidir.
• Kurban eti buzlukta eksi 18 derecede saklanmalıdır. Fakat buzluktan çıkarıldıktan sonra tekrar buzluğa konulup saklanmamalıdır.
• Çözdürme işlemi kalorifer üzerinde ya da sıcak suda bekletilerek olmamalıdır. Sağlık için riskli bir durumdur. Buzdolabında ya da mikrodalgada çözdürülmelidir.
• Etin hem içi, hem de dışı iyi pişmiş olmalıdır. 
Devamını Oku

ORUÇ TUTARKEN KİLO ALMAMAK VE SAĞLIKLI RAMAZAN SÜRECİ GEÇİRMEK İÇİN NASIL BESLENMELİYİZ?

Ramazan döneminde açlık süresinin uzun olması, günlük öğün sayısının azalması ve besin çeşitliliğinin artmasından dolayı metabolizma yavaşlamakta ve kilo kontrolü de güçleşmektedir. Oruç tutmak aynı zamanda da bir arınma sürecidir. O yüzden sağlık problemleri yaşamamak ve kilo almamak için yeterli ve dengeli beslenme bu süreçte çok önemlidir.
Oruç tutmak kilo verme süreci gibi düşünülmemelidir. Uzun süre aç kalındığında metabolizma yavaşlamaya başlar ve bunun sonucunda ise vücutta yağ depolanması artar, kilo artışı olur. Ramazan döneminde amaç kilo almadan sağlıklı bir süreç geçirmektir.
Gün içerisinde kan şekeri kontrolünün sağlanabilmesi için mutlaka sahura kalkılmalıdır. Oruç süreci uzun bir açlık süreci olduğu için yatmadan önce yemek yemek ya da sahura kalkmamak yapılan en büyük yanlışlardan biridir. Sahura kalkmadan oruç tutulduğunda açlık süresini uzatmış olduğumuz için bu durum hipoglisemiye (şeker düşmesi) bağlı şikâyetlerin daha da belirgin olmasına neden olur ve yatmadan önce tüketilen yemek vücutta yağ depolanmasını arttırır. Bu yüzden sahura da kalkıldığında mutlaka en az 1 saat uyanık kalmaya özen gösterilmesi önemlidir. Sahurda mideye doygunluk hissi veren çorba, süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam buğday ekmeği, sebze (domates, salatalık vs.), meyve gibi besinler tercih edilmeli; beyaz unla yapılan besinler, gözlemeler, börekler kan şekerinde dengesizliklere yol açabileceğinden ve midede ağırlık, yanma ve ekşime hissiyatına sebep olacağından tercih edilmemelidir. Gün boyunca susama hissiyatını arttıran salam, sosis, sucuk, zeytin gibi tuz içeriği zengin besinler sahurda tüketilmemelidir.

İftar zamanı mideye aşırı yüklenilmemeli ve 1 bardak su ve 1-2 hurma tüketerek iftar açılmalıdır. Hurma; karbonhidrat, posa, potasyum ve magnezyumun iyi bir kaynağıdır. Gün boyunca düşen kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Ardından çorba ile devam edilmelidir. Çorba tüketiminden sonra mideyi yormamak adına 30 dakika kadar ara verip ana yemeğe öyle geçilmelidir. Sindirimi kolaylaştırmak için yemekler yavaş tüketilmelidir. Hızlı beslenmek aşırı miktarda besinin farkında olmadan tüketilmesine ve bunun sonucunda ise mide rahatsızlıklarına ve hızlı kilo artışına neden olmaktadır. Beyaz unla yapılan besinler, kızartmalar, yağlı etler tercih edilmemelidir. Ramazan pidesi tüketimi ortalama avuç içi ölçünüzü geçmemelidir. Tam tahıllı besinler (tam buğday ekmeği, bulgur pilavı, tam tahıllı makarna), yağsız etler, sebze yemekleri, çorba, yoğurt, salata gibi lif içeriği yüksek ve doygunluk hissiyatı veren besinler tercih edilmelidir. Lif yönünden zengin beslenmek bu dönemde yaşanacak kabızlık problemlerinin önlenmesinde de destek olacaktır. Yemekten 1 saat sonra hafifi tempolu yürüyüş yapılması bu dönemde metabolizmanın hızlanmasına ve kilo kontrolünün sağlanmasına yardımcı olacaktır. Yemeklerden sonra tüketilen ağır tatlılar sindirim sisteminin yükünü daha da arttırırlar. Tercihen yemekten 2 saat kadar sonra sütlü tatlılar, güllaç, dondurma, meyvelerle yapılmış tatlılar tercih edilebilir. Ancak meyve seçimi daha uygun olacaktır.
En az 2-2,5 litre su toksinlerin vücuttan atılması, böbrek yükünü dengelemek ve dehidratasyonu önlemek için sahur ve iftar arasında tamamlanmalıdır.

Sağlıklı Ramazanlar

Devamını Oku

YENİ YIL VE BESLENME

Yılbaşı sofrası nasıl olmalı?
• İştah kontrolünü sağlamak adına çorba ile başlangıç yapılmalı.
• Sofrada mutlaka yılbaşı yemeğinde tokluk hissi oluşturacak mevsim salataları ve yılbaşı yemeğinde tokluk hissi oluşturacak haşlama sebze gibi hafif yiyecekler bulunmalıdır.
• Kızartma, kavurma gibi ağır ve yağlı yiyecekler yerine hindi, tavuk ya da balık gibi kolesterol içeriği düşük, beyaz et sağlıkla tüketilebilir.
• Ağır ve şerbetli tatlılar yerine meyve ve sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
• Kuruyemişler bir avuç içi kadar tüketilebilir.
• Yemekten 1-1,5 saat kadar sonra meyve tüketilebilir.
Yılbaşı ertesi nasıl beslenmeliyiz?
• Bütün bir gece besinleri sindirmekle uğraşarak yorulan mide, ertesi gün mutlaka dinlendirilmelidir.
• Rezene, anason, melisa, papatya gibi bitki çayları gaz problemlerinin giderilmesine ve vücudun dinlenmesine yardımcı olacaktır.
• Ağır bir kahvaltı yerine kefir/yoğurt, meyve, yulaf/tarçın karışımı ile güne hafif bir başlangıç yapmak akşamın etkisini dengelemeye yardımcı olacaktır.
• Bir gece önce tüketilen yağlı, tuzlu, yüksek kalorili yemeklerin yerine ertesi gün sebzeler, salatalar, yoğurt/kefir ve sebze çorbalarını tercih edin.
• Alkolün ve tüketilen ağır yağlı yemeklerin vücutta oluşturduğu ödemi atmak için bol su tüketin.
• Ödeminizi azaltmak için meyve tercihinizi ananastan yana kullanın ve maydanoz tüketin.
• Siyah çay ve kahve tüketiminize ara verin. Onun yerine gün içerisinde 2 fincan yeşil çay tüketin.
• Mutlaka egzersiz yapın.
Sağlıklı ve mutlu yıllar 🙂
Devamını Oku

RANDEVU

Eylül 2024
Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
2627282930311
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30123456

TARİFLERİM

VİDEOLAR