İnsan vücudunun kış şartlarına uyum sağlayan yapısı, baharın gelmesiyle ve havaların ısınmasıyla birlikte yeni bir uyum sürecine girer. Kışın, vücudun ısı kaybını engelleyen bir savunma biçimi olan deri ve altındaki damarların hacmen küçüldüğü ve büzüldüğü tespit edilmiştir. Bu sırada damarlar daraldığı için tüm kan beyin, kalp, böbrekler ve diğer organlarda yoğunlaşır. Havaların ısınmasıyla beraber damarlar genleşecek ve organlarda yoğunlaşan kan kütleleri bütün vücuda eşit olarak dağılabilecektir.
Metabolizmada ve hormonlar üzerinde değişimlere neden olan mevsim geçişleri, kişilerde zihinsel ve bedensel farklılıklara yol açabilmektedir. Bahar aylarında sıklıkla; alerjik reaksiyonlar, kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları, romatizma, solunum yolu hastalıkları ve mide rahatsızlıkları (Özellikle gastrit, mide ve on iki parmak bağırsağı gibi) artış göstermektedir. Kış aylarında hastalıklara karşı savunma halinde olan bedenimizde baharın gelmesiyle beraber bağışıklık sistemimizde bir rahatlama olur. Bu süreçte ek destek almak ve yeterli-dengeli beslenmek çok önemlidir.
Bahar ayları bazı kişilerde canlanma hissi verirken, bazılarında ise halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uykuya eğilim, mutsuzluk, dikkat dağılımı ve sindirim sorunları gibi sıkıntılara neden olabilmektedir.
Baharda artan mide hastalıklarının ve bahar yorgunluğunun önlenmesinde nelere dikkat edilmeli?
- Sindirimi kolay olan besinler tercih edilmeli,
- Öğün sayısı arttırılmalı, 2,5-3 saat arayla tüketilmeli, uzun süre aç kalınmamalı ve yavaş tüketilmeli,
- Sebze ve meyveler bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlayan, artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması açısından önemli bir besin grubu olduğu için mutlaka beslenmede yer verilmeli,
- B kompleks vitaminleri, karbonhidrat metabolizması, enerji üretimi ve vücuttaki diğer metabolik reaksiyonlarda, zihinsel yorgunluk ve streste, bağışıklık sistemini güçlendirmede, anemide, büyümede, sinir sistemi, kalp ve cilt sağlığında oldukça önemli bir gruptur. Özellikle B 12 vitamini bağışıklık sistemini güçlendirerek kan hücresi üretimini artırır. C vitamini, böbreküstü bezini destekler, bağışıklığı güçlendirir.
- Geç saatte yemek yemekten kaçınılmalı, ağır ve yağlı yemek yememeye özen gösterilmeli,
- Kahve, çay, soğuk meşrubatlar gibi kafeinli içecekler azaltılmalı,
- Ağır karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklerin (hamur işleri, şerbetli tatlılar, pilav, makarna ve ekmek, kızartma, kavurma vb.) tüketimi uyku ve yorgunluk halini artıracağından ve mide rahatsızlıklarını arttıracağından ölçülü tüketilmelidir. Bunların yerine kepekli ve tam tahıllı yiyecekler, sütlü tatlılar, haşlama, fırın, ızgara tarzı besinler tercih edilmeli,
- Baharatlı, asitli, acılı besinlerden ve salamura gibi mideyi rahatsız edecek besinlerden uzak durulmalı,
- Besinleri çok sıcak veya soğuk olarak tüketmek mideyi rahatsız edeceğinden besinlerin tüketim sıcaklığına dikkat edilmeli,
- Günlük ortalama 2-2,5 litre su tüketilmeli,
- Aşırı tuz tüketimi vücutta ödeme neden olacağından fazla tuz tüketiminden kaçınılmalı,
- Fiziksel aktivite metabolizmayı hızlandırır ve ödemin atılmasına yardımcı olur. Bu yüzden düzenli olarak haftada 3-4 gün 45 dakika süre ile tempolu yürüyüşler yapılmalı,
- Alkol ve sigara kullanılıyorsa mümkün olduğunca azaltılmalı,
- Düzenli olarak, her gün sekiz saat uyumaya çalışılmalı.
Sağlıklı ve formda günler 🙂
Uzm. Dyt. Melis IŞIK